01–30 Kasım boyunca akciğer kanseri hastalığın riskini azaltma ve tedavi ile ilgili bilgi sahibi olunabilmesi amacıyla Dünya Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı olarak kabul edilmektedir.
Akciğer kanseri, özellikle 20. yüzyılın başlarında nadir görülen bir hastalık olarak görülmüştür. Daha sonra sigara içimi ile birlikte yeni olgularının sayısı giderek artmasıyla dünyada en yaygın kanser türü haline gelmiştir. Bununla birlikte Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre akciğer kanserleri dünyada kanser ölümlerinin % 17.8’ini oluşturmaktadır. Dünya genelinde erkekler arasında en sık görülen kanser türü akciğer kanseri, kadınlarda 3. sırada yer almaktadır. Dünyada 2020 yılında 2.2 milyon yeni vakanın ortaya çıktığı ve akciğer kanserine bağlı 1.8 milyon ölümün gerçekleştiği tahmin edilmektedir. Ülkemizde ise Akciğer kanseri erkeklerde en sık görülen ikinci kanser türüdür.
Akciğer Kanseri Risk Faktörleri
Tütün ve tütün ürünlerinin kullanımı akciğer kanserlerinin yaklaşık %90'ını oluşmaktadır. Bundan dolayı sigara içiminin önlenmesiyle akciğer kanseri tanısının %90'a kadar önlenebileceği tahmin edilmektedir. Akciğer kanseri için diğer risk faktörleri arasında; pasif içicilik (sigara), akciğer kanseri yönünden aile öyküsünün varlığı, bazı vitaminler, radon/asbest gibi kimyasallara maruziyet, arsenik gibi endüstriyel ürünlere maruziyet, radyasyon maruziyeti, bazı organik kimyasallar, hava kirliliği, HIV enfeksiyonu ve tüberküloz yer almaktadır. Bu etkenlerden bazısı kaçınılabilir risk faktörleri (tütün ve tütün ürünleri kullanımı gibi) iken bazısı değiştirilemez risk faktörüdür (ailesel akciğer kanseri öyküsünün varlığı gibi).
Erken Tanı
Kanserin erken evrede iken tespiti, başarılı bir şekilde tedavi edilme olasılığını arttırır.
Akciğer Kanseri Belirtileri Nelerdir?
Genellikle Akciğer kanserinin neden olduğu bulgu ve şikâyetlerin oluşumu için birkaç yıl geçer ve hastalık ileri evreye gelinceye kadar fark edilemeyebilir. Başka bir rahatsızlık ya da kontrol için çekilen akciğer grafisinde görülebilir.
Akciğer kanseri tanısı konulan hastalarda belirtiler tümörün akciğer içindeki yerleşimine, büyüklüğüne, yayılım yerine ve yayılma derecesine bağlı olarak çeşitlilik gösterir.
Tümörün kendisinin ve göğüs içi yayılımının yol açtığı, en sık izlenen belirtiler:
• Geçmeyen veya giderek kötüleşen öksürük
• Öksürürken kan veya kanlı balgam çıkarmak
• Derin nefes alırken, öksürürken veya gülerken kötüleşen göğüs ağrısı
• İştahsızlık, halsizlik, yorgunluk ve kilo kaybı
• Ses kısıklığı
• Nefes darlığı
• Sürekli tekrarlayan veya geçmeyen bronşit ve/veya zatürre gibi akciğer enfeksiyonları
Tanı Nasıl Konulur?
Akciğer kanserinin tanı ve evrelemeye yönelik testleri genellikle aynı zaman diliminde yapılır. Düz akciğer röntgenleri ile akciğerde kitle tespit edilen hastalarda öncelikle bilgisayarlı tomografi çekilir. Elde edilen üç boyutlu görüntü ile kitleye nasıl ulaşılabileceğine karar verilir. Hastadan ya tomografi rehberliğinde ya da bronkoskopi dediğimiz ince bükülebilir bir tüple akciğerine ulaşılarak iğneyle parça alınır. Bu işleme biyopsi adı verilir. Gerekli görüldüğü takdirde farklı görüntüleme tetkikleri de yapılabilir. Tanı konulduktan sonra, kanser hücrelerinin vücudun diğer kısımlarına yayılıp yayılmadığını tespit etmek için testler yapılır.
Tedavi
Hastadan hastaya farklılaşabilmekle birlikte tedavi kararında; hastalığın yeri, evresi, hastanın yaşı ve diğer sağlık sorunlarının varlığı gibi birden fazla faktör etkilidir. Multidisipliner bir çalışma gerektiren bu tedaviler; cerrahi, hedefe yönelik tedaviler, radyoterapi, kemoterapi gibi farklı seçenekleri içermektedir.
Unutmayın! Erken fark ederseniz, çok şey fark edersiniz.